Devlet Sınıfları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Devlet Sınıfları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Kasım 2021 Pazartesi

Sosyalistler Niçin “Sınıf” Değil de “Kimlik Politikası” Yapmalıdırlar? (Erken Seçim, Demirtaş’ın Soruları, A. D. Topuz’un “Alevilik, kimlik ve eşitlik” Yazısı Üzerine)

 

Aslında bu yazıda kısaca erken seçim konusunu ele alıp, erken seçimin, sadece iktidarın değil, muhalefetin de çıkarına olmadığı; ama erken seçim istermiş gibi yapmanın muhalefet partilerinin (ve de iktidarın) çeşitli derecelerde çıkarına olduğu; bunun söz ve davranışlarda nasıl ifadesini bulduğu; gerçekten böyle niyeti olan bir partinin veya hareketin nasıl, hangi parolalar ve mücadele biçimleriyle hareket edeceği veya etmesi gerektiği konusunu ele alacaktım.

Ancak bu analizden şu an kendi davranışımın ne olması gerektiğini düşününce, nasıl olsa olayların gelişimini etkileme gücüm olmadığı ve olayları yorumlamakla yetinmenin gazetecilerin işi olduğundan hareketle, bu konuyu değil de örneğin, olası bir seçime ilişkin olarak, Demirtaş’ın Türkiyeli solculara basit sorular sorup, soruları(n)a basit yanıtlar[i] istediği soruları ve cevaplarım üzerine yazayım bari, böylece Demirtaş’ın mektubunun tartışılmasına ve „gündem olmasına“ da bir katkım olabilir diye düşündüm.

2 Haziran 2015 Salı

Seçimler Üzerine Başka Bir Akıl Yürütme ve Öngörü

Seçime beş gün var. Şimdiden bir öngörüde bulunmak anlamsız görülebilir. Ama biz aynı zamanda deneysel sosyoloji yapıyoruz. Bu nedenle hata yapmaktan korkmadan öngörülerimizi paylaşalım ki nerelerde yanlış yaptığımız daha iyi görülebilsin.
Kişisel kanımız HDP’nin yüzde on barajını aşacağıdır.
Bu kanıya istatistiklerle ya da sokaktaki gözlemlerimizle ulaşmış değiliz. Aslında onların fazla bir anlamı olduğunu da pek düşünmüyoruz. Bizim sosyolojiden anladığımız anketler değildir. Amerikan sosyolojisi, sosyolojiyi bir araştırma teknikleri sorununa indirger. Biz ise, Marksizm’den başka sosyoloji tanımıyoruz. Toplumsal güçlerin konum ve çıkarlarıyla açıklamaya çalışırız toplumdaki değişmeleri.
Bu nedenle, bu sonuca güçlerin çıkarlarından ve konumlanışlarından hareketle varıyoruz. Zaten seçimler genellikle güçlerin konumlanışlarının sandığa yansımasıdır; güçlerin konumlanışları seçimlerin sonucu değil.