Adalet yürüyüşü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Adalet yürüyüşü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Ocak 2023 Pazar

Adalet Yürüyüşü ve Başkanlık Seçimi - Birincisinde Komedi, İkincisinde Trajedi

Marks, “Louis Bonaparte’ın 18. Brumaire’i”nde artık dillere pelesenk olmuş şu sözleri yazar:

Hegel, bir yerde, şöyle bir gözlemde bulunur: bütün tarihsel büyük olaylar ve kişiler, hemen hemen iki kez yinelenir. Hegel eklemeyi unutmuş: ilkinde trajedi, ikincisinde komedi olarak.

Yaklaşan seçimlerden sonra bunu belki şöyle yerlileştirmek gerekecektir:
Türkiye gibi şark ülkelerinde komedi ve trajedinin öncelik sırası değişir, birincisinde komedi, ikincisinde trajedi olarak”.

Neden böyle bir “yerli ve milli” versiyon gerekecek gibi görünüyor? Bu Sunuş’ta biraz bunu açıklayalım. Zaten bu derlemeyi aceleyle yapmamızın nedeni de bu.

1 Temmuz 2017 Cumartesi

"Adalet Yürüyüşü" Bitti, Türk Ulusalcılarının, Şovenlerinin ve Irkçılarının Yürüyüşü Başladı.

Az önce aşağıdaki resmi gördüm. Acil olarak şu yorumumu paylaşıyorum.

Adalet Yürüyüşü artık Adalet Yürüyüşü olmaktan çıktı. Türk ulusalcılarının ve ırkçılarının yürüyüşü oldu.

HDP yürüyüşe baştan katılmayarak ve sahip çıkmayarak yürüyüşün böyle bir evrim geçirmesine olanak sağladı.

Bundan sonra yürüyüşe katılması ne mümkündür, ne de doğru olur.

Maalesef HDP tecrit oldu.

CHP başlangıçta sadece Adalet bayrağı açmıştı. Türk bayrağı hiç önde görülmüyordu.

Çünkü başlangıçta işin nasıl gelişeceğini bilmiyor ve sadece Adalet'i öne çıkararak Kürtlere de kapıyı kapamıyordu.

Baktı ki iş tuttu bu sefer Kürtlerin katılmasını engellemek için Türk bayraklarını öne çıkardı.

30 Haziran 2017 Cuma

#ADALET Yürüyüşü ve HDP’nin “Hal-i Pürmelâl”i

Özellikle #ADALET Yürüyüşü başladığından beri HDP’nin ne dediğini, nasıl bir politika izlediğini anlayan varsa beri gelsin.

Pervin Buldan: “#ADALET herkes için istenirse #ADALET olur. Sadece kendilerine yapılan haksızlıklar için #ADALET aramak yanlıştır. Bizler yürüyen yurttaşlarımız Kandıra’ya ulaştıklarında manevi bir karşılama yapacağız. Fakat yürüyüş Edirne’ye kadar uzatılırsa bizler de #ADALET arayışlarının samimiyetine inanarak dâhil oluruz.”

21 Haziran 2017 Çarşamba

#ADALET Nöbetlerinde Bulunmak ve Buluşmak! Nasıl ve Neden?

Yarın (22 Haziran Perşembe) Hayır Kadıköy Meclisi Yoğurtçu Parkı’nda bir tek gündemle toplanacak ve #ADALET yürüyüş ve nöbetlerini ve neler yapılabileceğini görüşecek.

Bu vesileyle, biraz “hariçten gazel okumak” gibi de olsa, görüş ve önerilerimizi bir kere daha yazalım. Belki birileri okur, belki gündeme alınır ve tartışılır. Gündeme alınıp tartışılırsa aklın yolu bir olduğundan, büyük bir olasılıkla insanların kendi deneme ve akıl yürütmeleriyle benzer sonuçlara ulaşılacağına inanıyorum.

Önce şu ana kadarki duruma bakalım.

20 Haziran 2017 Salı

Söz Hayır Meclislerinde

Bugün Hayır Meclisleri’nin 18 Haziran Pazar günü İstanbul’da Kenter Tiyatrosu’nda yaptığı buluşmanın Sonuç Metni’ni  ve tartışmalarının özetini yayınlamak en doğru iş olacak.
Benzeri meclislerin her yerde örgütlenmesine çalışılmalı.
Buna kendi çapımızda bir katkıyı ancak bu meclisler, çalışmaları ve kararları hakkında okuyucularımızı bilgilendirerek yapabileceğimizi düşünüyoruz.
Aşağıda bu metinler yer alıyor.

19 Haziran 2017 Pazartesi

Sahada Olmak ve HDP’nin Yanlışı

Kılıçdaroğlu’nun başlattığı yürüyüş karşısındaki tartışmalara bakınca, yeni kuşakların, bizler için birer aksiyom olan kimi alfabetik önermeleri bile bilmediği görülüyor.

Bu nedenle, klasik sosyalist geleneğin “her zaman taze” (evergreen) kimi kabullerini hatırlatmak yerinde olacaktır.

Halk özellikle eski uygarlık beşiklerinde, yani Türkiye gibi Şark despotluklarında örgütsüzdür.

16 Haziran 2017 Cuma

“Adalet” Yürüyüşü, CHP’yi Eleştirmek ve HDP

Bir devrimci, bir Marksist düşmanlarını eleştirmez, dostlarını eleştirir. Eleştiri dostlara yapılır, dostluğun ifadesidir. “Eleştiri silahı” dostlara yöneltilir. Çünkü “eleştiri silahı” birine yöneltildiğinde onu öldürmez, geliştirir.

Bu nedenle, bir devrimci, bir Marksist “eleştiri silahını” düşmanlarına yöneltmez, düşmanlarını eleştirmez.

Düşmanlara karşı “Eleştiri silahı”na değil; “Silahların eleştirisi”ne başvurulur, yani onlarla mücadele edilir, onlara karşı savaşılır, onlar zayıflatılmaya ve yenilmeye çalışılır.